Centaurium erythraea (Kırmızı Kantaron)

Centaurium erythraea için en yaygın isim Kırmızı Kantaron olsa da Kan otu ve Kılıç Otu gibi isimlerle de anılabilmektedir. Bitki ismini Gentianes (jantiyan) denilen güzel çiçeklerden alır.

Gentianaceae (Kantarongiller) Familyasına ait olan Kırmızı Kantaron bitkisinin anavatanı Orta Asya, Afrika ve Kuzey Amerika olup Avrupa ülkelerinde ve Türkiye'de de yetiştiği görülmektedir. Çoğunlukla yayılımı dağlık bölgelerde olmaktadır.

Centaurium erythraea yani Kırmızı Kantaron bitkisinin kullanımı toprak üstü kısım ve rizom bölgesi ile sağlanır kısacası bitki tamamı ile kullanılmaktadır.

Yarım metreye kadar boylanabilen genellikle iki yıllık-otsu bir bitki tür olan Kırmızı Kantaron bitkisinin gövdesi dallı ve dik bir yapıdadır. Yaprakları rozet şeklinde olup, dal üzerinde karşılıklı olarak dizilmektedir. Pembe ve mor renk arasında, 1cm çapında olup sarı başçıklı çiçekleri vardır. Bitkinin çiçekleri 10-15mm uzunluğunda olup yıldız şeklindedir. Çiçekler Mayıs ve Ağustos ayları arasında açar. Silindir yapıda meyveleri vardır. Taç lobları 4-6mm uzunluğundadır. Bitki tohumu ağustos ve ekim ayları arasında olgunlaşmaya başlar. Bilinmesi gereken en önemli bitki Kırmızı kantaronun 10-15 yıl geçmeden çiçek vermemesidir

Centaurium erythraea deniz seviyesinden 0-900 metre yüksekliğe kadar yayılış gösterebilmektedir. Güneş seven bir bitkidir. Ilıman iklim kuşağından hoşlanmaktadır. Kumlu veya bazik toprakları tercih etmektedir. Çayırlar, orman açıklıkları ve kurak yamaçlarda yayıldığı gözlemlenmiştir.

Centaurium erythraea Kullanım alanları:

Kantaron bitkisinin kurutularak yağların damıtılması sonucu elde edilen kantaron yağı en çok cilt üzerindeki etkisi ile bilinmektedir. Cilt lekelerini ve sivilcelerini yok eder, yaşlılık kırışıklıklarını azaltır, ciltte hücre yenilemesi sağlar ve cildi nemlendirir. Yara ve yanıkları iyileştirir, ciltteki renk dengesizliğinin giderilmesine yardımcı olur. Kısaca kantaron yağı cilt için kullanılabilecek mükemmel bir bitkidir.

Kırmızı kantaron yağı enfeksiyonlara neden olan bakteri, virüs, mantar gibi organizmalarla savaşır bu sayede kişinin cilt üzerinde bulunan enfeksiyonlarına direkt etki eder ve hızlı bir biçimde bölgenin iyileşmesini sağlar.
Ayrıca egzama, dermatit, pişik sorunlarına da iyi gelmektedir.

Vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olan kırmızı kantaron yağı saçların parlak görünmesine, saç köklerini beslemeye ve yeni saç oluşumunu desteklemede önemli rol oynaktadır. Düzenli olarak saçlarda kullanılan kırmızı kantaron yağı kırık oluşumunu azaltır ve saçın koparak dökülmesinde engeller bu sayede daha sağlıklı büyüyen saçlar için kantaron yağının etkisi de fazladır.

Kantaron yağını ağızdan tüketmek istediğinizde en fazla bir tatlı kaşığı kadar tüketilmesi önerilmektedir. Aksi takdirde vücutta sindirimi engellemeye ve kusmalara sebebiyet verir.

Kantaron yağının cilt üzerinde uygulanması ise yara ve izler üzerin günde en fazla bir defa  yatmadan önce sorunlu olan bölgeye sürerek bölgenin yağı emmesi beklenir. Günde birden defa kantaron yağının cilde uygulanması cildin nem dengesini bozarak sivilcelenmeye neden olabilir. 

Eğer kantaron bitkisini yağı ile kullanmak istemiyorsanız alternatif olarak:

Bir litre suya on tutam kuru kantaron çiçeğinden atıp demleyebilirsiniz. Bu vücudunuzdaki mikroplara karşı savaşır ve ateşli olduğunuz zamanlarda tüketilmesi önerilen bir tariftir. Günde bir kaç fincan tüketebilirsiniz.

Ceviz büyüklüğündeki kantaron kökü suda kaynatılır ve sabahları aç karına 1 fincan tüketilebilir.

Bir litre su veya beyaz şarap içerisine 15-20 gram kök konulur ve bir gece dinlendirilir. Sabahları aç karına 1 fincan tüketilir.